Ekolojiyle Politik Ne Yazılabilir ki!..

 

Ekoloji özel bir alan, yaşam alanlarının savunulmasına yaşam savunuculuğuna dayalı bir alan.
Bu alana yönelik bir çok söylem ve eylemlilik "çevreci çiçekçi böcekçi" lafızıyla geçiştirilip gidiyor. Oysa bu alana yönelik her çaba, varlık yokluk sorununa karşılık geliyor.

Kimse bu alanda olan gerçekleri görünür kılmaya pek fazla çaba sarf etmiyor. Sarfedenleri ise gündeme taşımak asla söz konusu olmuyor.

İşte bu blokta, bu alana yönelik görünürlülük yaratabilmenin yollarını açmaya çalışan, ekoloji politikası üretenleri ve ekoloji politikalarıyla yaşam savunusu açısından bağıntıları irdeleyen düşünceleri ele almaya çalışacağız.

HES'lerden Termiklere, Tarımdan Madenlere, Ormanlardan Barajlara, Köylerden mahallelere, Tohumlardan Hayvanlara varana dek her konu politiktir ve ekoloji politikaları üretilmeksizin hiç bir alanda özgürlük savunulamaz.

Bu nedenle, Karadeniz'de bir dereden girip Akdeniz'de bir başka dereden çıkacağız ya da Ege'de madenlere dalıp siyanürü Artvin'e sıçrayan bu oyunlara farklı bir bakış atacağız.

Trakya'nın kirletilmiş ergenesinden batıp, İç Anadolu'nun kervanını yitirmiş ipek yollarından çıkacağız.
Doğayla uyumun bir nostaljik bakış olduğunu sananlara iklim değişikliğinin bariz belirtileriyle konuşacağız. 

Herkes yaşamın ekolojiyi hiçe sayarak mümkün olamayacağını dileriz yazılarımızla fark eder de yaşamın varoluş koşullarını ortadan kaldırmaya yönelen endüstriyalist küresel kapitalizmin saldırılarından dolayı doğanın hırçın tepkilerinden öğrenmez...